Wednesday, November 17, 2010

saydıray:

Maddi, manevi ve zihinsel olanıksızlıklarıyla insanın kendine olan özgüvenini ve çalışma aşkını sürekli olarak aşındıran bir eğitim sisteminin ürünü olarak dünyaya atılan ve kendine bir yol çizmeye çalışan her türk genci gibi sevdiği işi zorla sevdikten sonra eninde sonunda bunu kanıksıyarak cidden seven (SSSS- sabahsabahsedasayan) biri olarak hala mesleğimi kavramaya çalışıyorum.

Genel olarak üniversitelerin durumu “eşek bağlasan mezun olur” tadında olduğu için, nefret ederek ders çalışan veya saçma çıkış noktalarından beslenen hırslarla bir şekilde kendini gösterme çabalarında insanların işlevsellikleri ve üretimleri de sınırlı kalıyor. Sadece belirli metotları papağan gibi ezberleyip, yeni hiçbir şey üretmeyen-sorgulamayan bir güruh evriliyor.

İşbu yazıyla amacım, en azından biraz gönül verdiğim bu meslek dalını basitçe tanıtmak, bu mesleği yapan eden okuyanlara da yardımcı olacak, biraz lisans düzeyi de olsa bazı konularda az buçuk bilgiler vermek olacak, gerektiğinde kendi yaptığım işlerden de bahsedip kafa patlatabiliriz diye ummaktayım. Herele.

No comments:

Post a Comment